Paul Pierce: 11 Yerinden Bıçaklandıktan 1 Hafta Sonra İdmana Çıkan Celtics Efsanesi

0
0
0
s2smodern

2000 yılı. Boston’da soğuk bir eylül gecesi. Saat 12 civarı. Şehrin ışıkları sönmüş, çoğu insan uykuda, bazıları içinse gece yeni başlıyor. Geleceği parlak olan 22 yaşındaki NBA superstar adayı Paul Pierce da gecesi yeni başlayanlardan biri ama gecesinin nasıl sonlanacağından tamamiyle habersiz…

O zamanlar Celtics’te oynayan takım arkadaşı Tony Battie, Tony'nin kardeşi Derek ve Pierce, Boston’un tehlikeli sayılabilecek bir mahallesinde, Buzz isimli bir gece kulübüne girmek için arabadan iniyor ve giriş yapıyor. Tek amaçları, ağır geçecek olan bir kamp öncesi biraz eğlenmek.  NBA’de üçüncü senesine giren ve artık Boston’da önemli bir spor figürü haline gelen Paul Pierce kulübe girdiği anda özellikle kulüpte o sırada eğlenen kadınların dikkatini de üstüne çekiyor.

 

Buzz Gece Kulübü 

 

Pierce kulübe girdikten 10 dakika sonra elinde içkisiyle takılırken yanına iki tane kadın geliyor ve kadınlardan biriyle biraz yakınlaşmaya başlıyor. O yaşlarda, bir anda bu kadar ilgiyle karşılaşan her genç sporcu gibi Paul Pierce da biraz daha temkinli yaklaşmaktansa kadının ilgisine cevap veriyor. Tam o sırada, nereden geldiği belli olmayan ve daha sonra kimliği belirlenen bir adam Paul Pierce’ın yanına geliyor ve bir arbede çıkıyor. İçki şişelerinin, yumrukların ve bıçakların havada uçuştuğu bu anlarda Battie kardeşlerden ayrı olan Pierce kendini 3 bıçaklı adam arasında buluyor ve vücudunun bir çok yerinden bıçaklanıyor. Derek'in gelmesiyle ve kulüpteki görevlilerin olaya müdahale etmesiyle olay yerinden kaçan 3 şahıs, arkalarında şok geçiren bir Paul Pierce bırakıyor. Olayın etkisiyle ne yapacağını şaşıran ve Paul Pierce’ı kaldırmaya çalışan  Derek, Paul Pierce’ı kucaklayıp dışarı çıkartıyor. Panikle yakınlarda bir hastane bakan Tony, yürüyerek bir dakikalık mesafede bir hastane olduğunu keşfediyor ve yürüyemeyecek halde olan Paul Pierce’ı bir arabaya bindirip abisiyle beraber o hastanenin acilinden içeriye sokuyor. O sırada yarı baygın olan Paul Pierce, yaşadığı şoku daha sonra şu kelimelerle anlatıyor: ‘Her yerde kan vardı. Elimde, bacağımda, göğsümde, sırtımda ve tek düşünebildiğim bunun neden olduğuydu. O an her şey o kadar çabuk gelişti ki hiçbir şeyi anlayamadım. Daha sonra hastanedeyken operasyona girmeden Tony’e şöyle seslendim. Kolumu alamadılar Tony, hala şut atabilirim.’ 

 

Paul Pierce 'ın Sırtındaki Bıçak Darbesi İzleri 

 

Pierce kan kaybından ve bıçak yaralarından dolayı acil ameliyata alınıyor ve doktorların daha sonra açıkladıkları üzere 11 yerinden bıçaklandığı belirleniyor. Pierce’ın bıçak darbesi aldığı 11 yerden özellikle bir tanesi çok dikkat çekiyor. Göğüs kafesiyle kalbinin arasına gelen bu bıçak darbesi kalbini 1 cm ile es geçiyor ve direk o anda, o bıçak darbesinin kalbini durdurması dolayısıyla ölmekten 1 cm ile kurtulmasını sağlıyor. Hastaneden 4 gün sonra taburcu edilen Pierce, bıçaklandıktan bir hafta sonra doktorların uyarılarına rağmen Celtics idman sahasında idmanlara başlıyor ve takip eden sezonda 82 maçın 82’sinde de forma giyiyor ve ilk defa All Star kadrosuna seçiliyor. 

Paul Pierce’ı o gece kulübünde bıçaklayan ve darp eden şahısların kim olduğu hakkında Boston Polisi uzun süre kesin bir suçlu bulamıyor. Olay yerinde olan görgü tanıklarının yardımıyla 90lı yıllarda kurulan Made Men isimli bir rap grubunun bodyguarlarından birinin de bulunduğu 3 isim gözaltına alınıyor, 3 ismin de daha önce çeşitli suçlardan sabıkası bulunuyor. 2 sene süren olaylı davalar zinciri sonucunda Paul Pierce’a bıçak darbelerini savuran şahıs William Reagland olarak belirleniyor ve 10 sene hapis cezasına çarptırılıyor. Diğer iki şüpheli şartlı tahliye ile serbest bırakılıyor.

 

Wiliam Reagland 

 

Hayatta bazı dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktalarında nasıl bir reaksiyon gösterdiğiniz çok önemlidir. Paul Pierce kendisi için üzülüp bu olayın onda psikolojik olarak negatif etkiler yaratmasına veya çok sevdiği basketboldan 1 hafta bile uzak kalmasına izin vermedi. 11 yerinden bıçaklanan bir insanın 1 hafta içinde bırakın şut atmaya başlaması, sabah yataktan kalkıp dışarı çıkması, günlük hayatına hiç bir şey olmamış gibi devam edebilmesi bile zor bir şey.

2005 yılında bu olay hakkında izlediğim bir belgeselden çok etkilenerek şu an halen en favori oyuncum olan Paul Pierce ile bu sayede tanıştım. Oyun zekası, kariyer başarıları, sağ dirsekten geriye çekilerek attıığı o imza şutu ve kritik anlardaki soğukkanlılığı tabi ki onda hayran olduğum bir çok özellikten bazıları ama Paul Pierce’ın benim için çok özel bir yeri olmasının en büyük sebebi bu olay. Pierce bu olayın üstünden 17 sene sonra bir NBA şampiyonu, 10x NBA Allstarı ve 2008 NBA Finallerinin En Değerli Oyuncusu gibi çok önemli başarılarla geçen sene basketbola veda etti. NBA'den arkasında çok büyük bir miras bırakarak ayrıldı. Lebron James ile düellolara girip galip ayrıldı (https://www.youtube.com/watch?v=6KerKRuS96Y), Kobe Bryant'ı NBA finallerinde alt etti ve her zaman en kritik anlarda en iyi oyununu oynadı. Dün gece ise Celtics, Paul Pierce'ın 34 numaralı formasını TD Garden'ın çatısına sonsuza dek giyilmemek üzere astı.

 

Paul Pierce'ın Forma Asma Töreni

 

Paul Pierce NBA'de 2000'lere damga vuran son oyunculardan biriydi. Artık 1998 NBA Draft'ını temsil eden sadece iki isim kaldı: Dirk Nowitzki ve Vince Carter. Paul Pierce gibi oyuncular artık NBA'de yok, profesyonel sporcularda sadakat diye bir şey kalmadı. Bu dönüşüm içerisinde artık Pierce gibi eski tarz oyuncularda olan o rekabet hissi yeni jenerasyon oyuncularında yok. Paul Pierce en büyük rakibi Lebron'un takımına asla katılmazdı, Paul Pierce şampiyonluk için yarıştığı oyuncularla yazın beraber tatile çıkmazdı, Paul Pierce saha içinde yanındaki 4 takım arkadaşı dışında kimseyle arkadaş değildi ve bu bakış açısı onu izlemeyi bence daha keyifli yaptı. Teşekkürler Paul Pierce.

Bıçaklanma hakkındaki detaylı belgesel: (https://www.youtube.com/watch?v=IsGtgYkGS7w&t=1708s

Paul Pierce'ın kariyerinin en iyi 10 hareketi: (https://www.youtube.com/watch?v=h76ZXTYZX14)

{jcomments on}